What time will you be back?
- Ne zaman geri döneceksin?
He came back before eight.
- Sekizden önce geri döndü.
Please, remember those words for the rest of your life.
- Lütfen hayatınızın geriye kalanı için bu kelimeleri hatırlayın.
My interest is in the future because I'm going to spend the rest of my life there.
- Merakım gelecekte çünkü hayatımın geri kalanını orada geçireceğim.
Tom always looks in the rearview mirror before he backs up.
- Tom her zaman geri gitmeden önce dikiz aynasına bakar.
Tom started the car and put it in reverse.
- Tom arabayı çalıştırdı ve onu geri vitese aldı.
They decided to leave extra food behind.
- Ekstra yiyeceği geride bırakmaya karar verdiler.
He's behind the times in his methods.
- O metotlarında zamanın gerisindedir.
Tom is back in his office.
- Tom ofisine geri döndü.
I'll be back in a wink.
- Kaşla göz arasında geri döneceğim.
Tom took a step backward.
- Tom geriye doğru bir adım attı.
She is backward in expressing her opinion.
- O, fikrini ifade etmede geri kalmış.
Tom is walking backwards.
- Tom geriye doğru yürüyor.
Tom stumbled backwards.
- Tom geriye tökezledi.
In hindsight, this was a mistake.
- Geriye dönüp baktığımda, bu bir hataydı.
This watch is ten minutes slow.
- Bu saat on dakika geridir.
My watch is five minutes slow.
- Saatim beş dakika geri kalmış.
She will be back within a week.
- O bir hafta içinde geri dönecek.
In the end, the Germans were forced to withdraw.
- Sonunda, Almanlar geri çekilmeye zorlandı.