gerilimli

listen to the pronunciation of gerilimli
التركية - الإنجليزية
suspenseful
stressed
tense; under tension
tense

Tom's meeting with his boss was very tense. - Tom'un patronuyla buluşması gerilimli idi.

electric
gerilim
tension

Cold-war tension has mounted. - Soğuk Savaş gerilimi arttı.

Racial tensions remained high. - Irkçı gerilimler yüksek kaldı.

gerilim
voltage
gerilimli yenim
stress corrosion
gerilimli yenim çatlaması
stress corrosion cracking
gerilim
stress

Tom told Mary that he thought John was really stressed out. - Tom Mary'ye John'un gerçekten gerilim altında olduğunu söyledi.

She is unable to cope with stress. - O, gerilimle başa çıkamıyor.

gerilim
(Edebiyat) thrill

I don't like rural horror thrillers. - Ben kırsal korku gerilimini sevmiyorum.

Having a family is one of life's greatest thrills. - Bir aileye sahip olmak hayatın en büyük gerilimlerinden biridir.

gerilim
{i} intensity
gerilim
(Tıp) stress test
gerilim
regression
gerilim
tensile
gerilim
strain

The incident led to deep strains in diplomatic relations with the United States. - Olay, ABD ile diplomatik ilişkilerde derin gerilime neden oldu.

gerilim
frustration
gerilim
potential
gerilim
voltages
gerilim
strength
gerilim
tug and pull
gerilim
(arterial) tension
gerilim
psych. tension
gerilim
cin., theat., lit. suspense
gerilim
tension, stress; voltage; frustration
gerilim
ling. tension (of vocal cords)
gerilim
phys. tension
yönteme göre standart gerilimli bütünleme ikmali
(Askeri) standard tensioned replenishment alongside method
yüksek gerilimli
high tension
التركية - التركية
Gerilimi olan
Gerilim
voltaj
Gerilim
tevettür
Gerilim
tansiyon
gerilim
İki ucundan ters yanlara çekilen bir telin her noktasında, o iki güce karşı koyan güç, tevettür
gerilim
Gerginlik, tansiyon: "Çayların dağılışı, gerilime bir çeşit ara verir gibi oldu."- H. Taner. İhtiyaçların karşılanamadığı veya bir hedefe yönelmiş davranışlar engellendiğinde ortaya çıkan coşkulu durum
gerilim
Çeşitli yollara başvurularak filmde yaratılan sıkıntılı, gergin hava, tansiyon
gerilim
Konuşmada bir sesin ortaya çıkması için ses kirişlerinin gerginleşmesi, tansiyon. Çeşitli yollara başvurularak filmde yaratılan sıkıntılı, gergin hava, tansiyon
gerilim
Gerginlik, tansiyon
gerilim
Potansiyel farkı, voltaj
gerilim
İhtiyaçların karşılanamadığı veya bir hedefe yönelmiş davranışlar engellendiğinde ortaya çıkan coşkulu durum
gerilim
Konuşmada bir sesin ortaya çıkması için ses kirişlerinin gerginleşmesi, tansiyon
gerilim
Bir iletkenin uçları arasındaki gizil güç farkı, potansiyel farkı, voltaj
gerilimli
المفضلات