geri vermek

listen to the pronunciation of geri vermek
التركية - الإنجليزية
give it back

You had to give it back to Tom, didn't you? - Onu Tom'a geri vermek zorundaydın, değil mi?

I can't keep this watch. I have to give it back to Tom. - Ben bu saati saklayamam. Ben onu Tom'a geri vermek zorundayım.

make up
(deyim) give back (to)
(deyim) give back to
refund
(Politika, Siyaset) retail
get back
(para) refund
turn in
to give back, return
return

When do I have to return the car? - Ne zaman arabayı geri vermek zorundayım?

retrocede
repay
pay back
give back

I have to give back the book before Saturday. - Kitabı Cumartesiden önce geri vermek zorundayım.

hand back
render
a) to give back, to return, to turn sth in b) (borcunu) to pay sth back, to pay sb back
restore
redeliver
to give back
geri verme
{i} restoration
geri verme
restitution
geri ver
{f} refund

Sarah demanded that she be given a refund. - Sarah paralarının geri verilmesini talep etti.

geri ver
cede back
geri verme
{i} refund
geri verme
refundment
geri verme
give back

Please remind me to give back this book. - Lütfen bana bu kitabı geri vermemi hatırlat.

I've made up my mind to give back all the money I stole. - Çaldığım bütün paraları geri vermeye karar verdim.

fazlasıyla geri vermek
return smth. with usury
geri verme
reimbursement
geri verme
retrocession
geri verme
return

I've got to remember to return this money to him. - Bu parayı ona geri vermeyi unutmamam lâzım.

I lent him some money, but he hasn't returned it yet. - Ona biraz borç para verdim, halen geri vermedi.

geri verme
repayment
görevine geri vermek
reinstate
hakları geri vermek
rehabilitate
isteksizce geri vermek
disgorge
zoraki geri vermek
disgorge
geri vermek
المفضلات