Tom didn't eat pizza with the rest of us yesterday.
- Tom dün geri kalanımızla pizza yemedi.
You did what the rest of us couldn't do.
- Geri kalanımızın yapamadığı şeyi yaptın.
They cut the fins and tossed back the remainder of the living shark in the ocean.
- Onlar okyanusta yaşayan köpek balıklarının yüzgeçlerini kestiler ve geri kalanını geri attılar.
Tom spent the remainder of the night thinking about Mary.
- Tom gecenin geri kalanını Mary'yi düşünerek geçirdi.
Do you want the rest of my sandwich?
- Benim sandviçin geri kalanını istiyor musunuz?
Tom wanted to spend the rest of his life with Mary.
- Tom, hayatının geri kalanını Mary ile geçirmek istedi.
Where are the rest of the files?
- Dosyaların geri kalanı nerede?
My interest is in the future because I'm going to spend the rest of my life there.
- Merakım gelecekte çünkü hayatımın geri kalanını orada geçireceğim.