geri dönerek

listen to the pronunciation of geri dönerek
التركية - الإنجليزية
returning
{s} going back, coming back; recurring, repeating
{i} act of going back, act of coming back; act of sending back, act of giving back
Present participle of to return
tending to return to an earlier state
tending to be turned back
geri dön
turn away
geri dön
(Bilgisayar) go back

Let's go back before it begins to rain. - Yağmur başlamadan önce geri dönelim.

Do you think I'm too old to go back to school? - Benim okula geri dönmek için çok fazla yaşlı olduğumu düşünüyor musunuz?

geri dön
(Bilgisayar) revert
geri dön
(Bilgisayar) go back to

Do you think I'm too old to go back to school? - Benim okula geri dönmek için çok fazla yaşlı olduğumu düşünüyor musunuz?

Tom didn't want to go back to where he was born. - Tom doğduğu yere geri dönmek istemiyordu.

geri dön
got back
geri dön
get back

Tom has to get back to work. - Tom işe geri dönmek zorunda.

I wish I'd get back to my childhood again. - Keşke tekrar çocukluğuma geri dönsem.

geri dön
{f} returning

Tom will be returning soon. - Tom yakında geri dönecek.

He is returning to this city. - O bu şehre geri dönüyor.

geri dön
backtrack
geri dön
{f} return

In order to return to our era, what should we do? - Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?

After a long absence, he returned home. - Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.

geri dön
turn about
geri dön
{f} returned

He returned home three hours later. - Üç saat sonra eve geri döndü.

After a long absence, he returned home. - Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.

geri dön
back to top
geri dön
backslide
geri dönerek
المفضلات