Tom müzik söz konusu olduğunda, görünüşe göre bir tür dahidir.
- Tom is apparently some kind of genius when it comes to music.
Ben bir alkoliğim. Ben bir uyuşturucu bağımlısıyım. Ben eşcinselim. Ben bir dahiyim.
- I'm an alcoholic. I'm a drug addict. I'm homosexual. I'm a genius.
Bir deha olağanüstü yaratıcılık yeteneklerine sahip bir kişidir.
- A genius is a person with extraordinary creative abilities.
Cin sihirli lambaya emildi.
- The genie was sucked into the magic lamp.
Barbie bebeğine benzemek Mary'nin en büyük dileğiydi. Kötü cin bu dileği çok harfiyen yorumladı.
- It was Mary's greatest wish to look just like her Barbie doll. The evil genie interpreted this wish too literally.
Bütün dehasına rağmen, o her zaman olduğu kadar bilinmiyor.
- For all his genius, he is as unknown as ever.
Einstein matematiksel bir deha idi.
- Einstein was a mathematical genius.
Kendi görüşüne göre o bir deha.
- He is a genius in his own opinion.