My living room has wide windows.
- Oturma odamda geniş pencereler var.
These insects are widely distributed.
- Bu böcekler geniş bir alana yayıldılar.
I am told he has a broad back.
- Bana onun geniş bir arkası olduğu söylendi.
Broadly speaking, dogs are more faithful than cats.
- Genellikle, köpekler kedilerden daha sadıktırlar.
To calculate the volume, multiply the length by the width by the depth.
- Hacimi hesaplamak için uzunluğu genişlikle ve derinlikle çarp.
To calculate the capacity, multiply the length by the width by the depth.
- Kapasiteyi hesaplamak için, uzunluğu genişlikle derinlikle çarpın.
We generally drink tea after a meal.
- Biz genellikle bir öğünden sonra çay içeriz.
Lemma 5 cannot be generalized to arbitrary artinian rings.
- Lemma 5 gelişigüzel seçilmiş Artin halkaları ile genellenemez
Usually, I'll be gone before the morning light.
- Genellikle, sabah ışığından önce gitmiş olurum.
He was a general in the Second World War.
- He was a general in WWII.
In America 'rebate' is widely recognized, generally as an incentive where makers give back directly to consumers.
- In the United States the word 'rebate' is widely recognized, generally as an incentive where makers give back directly to consumers.
New York'un caddeleri çok geniştir.
- New York'un caddeleri çok geniş.
New York'un caddeleri çok geniş.
- New York'un caddeleri çok geniştir.
Tom eski neslin bir üyesi olduğunu itiraf etmekten nefret ediyor.
- Tom hates to admit that he's a member of the older generation.
Onların eski nesille hiç ortak yanları yok.
- They have nothing in common with the older generation.
Cin sihirli lambaya emildi.
- The genie was sucked into the magic lamp.
Alaaddin, sihirli lambayı ovuşturduğu zaman bir cin çıktı.
- A genie appeared when Aladdin rubbed the magic lamp.
Japon öğrencilerinin genel kültür bilgisinden etkilendim.
- I was impressed by the general knowledge of Japanese students.
Bilgisayarı bozdun. Aferin, dahi.
- You broke the computer. Nice going, genius.