Onların eski nesille hiç ortak yanları yok.
- They have nothing in common with the older generation.
Tom eski neslin bir üyesi olduğunu itiraf etmekten nefret ediyor.
- Tom hates to admit that he's a member of the older generation.
Bilgisayarı bozdun. Aferin, dahi.
- You broke the computer. Nice going, genius.
Japon öğrencilerinin genel kültür bilgisinden etkilendim.
- I was impressed by the general knowledge of Japanese students.