Biz genellikle bir öğünden sonra çay içeriz.
- We generally drink tea after a meal.
General Motors 76,000 işçisini işten çıkardı.
- General Motors laid off 76,000 workers.
Kistik fibrozis, kalıtsal bir hastalıktır.
- Cystic fibrosis is a genetic disease.
Bu hayvanın, bazı kalıtsal sorunları varmış gibi görünüyor.
- There seems to be some genetic problem with this animal.
Genlerin rastgele mutasyonu olmadan hiçbir evrim olmazdı.
- Without the random mutation of genes there would be no evolution.
Genler DNA'nın belirli bir sıralanmasından oluşur.
- Genes consist of a specific sequence of DNA.
People in general are against the new law.
- İnsanlar genellikle yeni yasaya karşı.
In general, people were against the consumption tax.
- Genellikle insanlar tüketim vergisine karşıdırlar.
Tom isn't up yet. He usually stays in bed until 7:30.
- Tom henüz kalkmadı. O genellikle 7.30'a kadar yatakta kalır.
Gilbert is late yet again.
- Gilbert gene geç kaldı.
I doubt that Tom would help, but you should still ask him.
- Tom'un yardımcı olacağından kuşkuluyum, ama yine de ona sormalısınız.
Rick and Carol broke up two months ago, but he's still carrying a torch for her.
- Rick ve Carol, iki ay önce ayrıldılar ama yine de o onu karşılıksız seviyor.
Now I live in a city. Nevertheless, the distance between my house and the large forest is only about a kilometer.
- Şimdi bir şehirde yaşıyorum. Yine de, evim ve büyük orman arasındaki mesafe yalnızca bir kilometre civarında.
Nevertheless, I'm extremely proud.
- Yine de ben son derece gurur duyuyorum.
Shit, once again I missed the train!
- Kahretsin, yine treni kaçırdım.
After the iron had cooled off, Mary wrapped the electrical cord around the iron, put the iron back on the shelf, folded up the ironing board, and put it away back in the closet.
- Ütü soğuduktan sonra Mary elektrik kablosunu ütüye sardı, ütüyü tekrar rafa koydu, ütü masasını katladı ve onu yine dolaba kaldırdı.
Tom is back at the house, catching up on his sleep.
- Tom yine evde, uykusunu tamamlıyor.
Once more, the fundamentalist ideologies oppose to the great historical advances.
- Yine, köktenci ideolojiler büyük tarihsel ilerlemelere karşı çıkarlar.
Tom and Mary decided to meet there again the following week.
- Tom ve Mary, ertesi hafta yine orada buluşmak için karar verdi.
It's crowded again today.
- Bugün yine kalabalık.
He's over 30 but still financially dependent on his parents.
- O, 30 yaşın üstünde ama yine de mali açıdan ailesine bağlı.
Sami was repeating that over and over.
- Sami onu tekrar tekrar yineliyordu.