التركية - الإنجليزية
تعريف genç kız في التركية الإنجليزية القاموس.
- teenager
- (Argo) jeune fille
- (Argo) young girl
- damozel
- (Argo) lassie
- (Argo) lass
- young lady
- maiden
The beautiful maiden sat on the top of the rock and combed her golden hair in the sunshine.
-Güzel genç kız kayanın tepesine oturdu ve güneşte altın rengi saçlarını taradı.
The two men competed for the young maiden's heart.
-İki adam genç kızın kalbi için yarıştı.
- bobbysoxer
- damsel
- puss
- {i} wench
- quean
- missy
- chick
- chicken
- genç kız gibi
- maidenly
- genç kız gibi olma
- maidenliness
- genç ve bekar kız
- damsel
- seksi genç kız
- lolita
- gençkız
- missy
- asil genç kız
- damoiselle
- asil genç kız
- damosel
- dağınık saçlı genç kız
- flapper
- güzel genç kız
- gamine
- sosyeteye ilk kez takdim edilen genç kız
- deb
- sosyeteye ilk kez tanıtılan genç kız
- debutante
- sörf yapan genç kız
- (Argo) wahine
المصطلحات ذات الصلة
genç kız
النطق
علم أصول الكلمات
[ 'jen ] (noun.) 1940. perhaps from general information.Resimler
السابق
المفضلات