gemi

listen to the pronunciation of gemi
التركية - الإنجليزية
vessel

A cargo vessel, bound for Athens, sank in the Mediterranean without a trace. - Atina'ya giden bir yük gemisi, bir iz bırakmadan Akdeniz'de battı.

The vessel was loaded with coal, lumber, and so on. - Gemi kömür, kereste, ve benzeri şeylerle yüklüydü.

ship

This ship is not fit for an ocean voyage. - Bu gemi okyanus yolculuğu için uygun değil.

The ship passed through the Panama Canal. - Gemi Panama Kanalından geçti.

steamer

The paddle steamer is just leaving port. - Çarklı gemi şimdi limandan ayrılıyor.

As good luck would have it, a steamer passed by and they were saved. - Şans eseri, bir gemi geçti ve onlar kurtarıldı.

fighter
(Askeri) sloop rig
(Askeri) sailing ship
crafts
mercantile vessel
watercraft
(Askeri) liner

The liner called at Hong Kong. - Yolcu gemisi Hong Kong'a uğradı.

boarder
keel
boat

The big ship rammed a fishing boat. - Büyük gemi bir balıkçı teknesine çarptı.

Remember that we are all in the same boat. - Hepimizin aynı gemide olduğunu hatırla.

craft
ship, boat, vessel, craft; nautical
(Hukuk) ship, vessel
bark
sail

The ship will set sail at noon. - Gemi öğleyin hareket edecektir.

The ship sailed around the cape. - Gemi burnun etrafını dolaştı.

sloop
steam ship
shipboard
bottom

The ship went down to the bottom of the sea. - Gemi denizin dibine battı.

The ship sank to the bottom of the sea. - Gemi denizin dibine battı.

prow
gemi gezisi
cruise
gemi ambarı
hold
gemi enkazı
shipwreck

A bad wife turns her husband into a shipwreck. - Kötü bir eş kocasını bir gemi enkazına dönüştürür.

gemi kira kontratı
charter party
gemi sürat ölçüsü
knot
gemi yolculuğu yapmak
navigate
gemi adamı
(Denizbilim) seaman
gemi adamı
(Askeri) shipman
gemi adı
name of vessel
gemi bacası
(Askeri) funnel
gemi batmak
founder
gemi batığı
wracked
gemi enkazı
hulk
gemi halatı
warp
gemi ile göndermek
(Askeri) ship
gemi inşası
(Askeri) ship building
gemi içinde
shipboard
gemi içinde
on ship
gemi içinde
amidships
gemi katibi
purser
gemi merdiveni
Cat ladder, ship ladder
gemi mutfağı
galley
gemi radarı
shipborne radar
gemi rehni
bottomry
gemi reviri
(Askeri) bay
gemi rotası
course
gemi sahibi
ship-owner
gemi sahibi
(Ticaret) ship owner
gemi sahibi
(Ticaret) carrier
gemi suyu
(Askeri) bilge
gemi treni
boat train
gemi vinci
(Askeri) deck crane
gemi yükü
cargo
gemi işçisi
roustabout
gemi enkazı
wreck
gemi adamı
Seafarer
gemi halatı
a line or cable used in warping a ship
gemi halatı
boat rope
gemi leşi
dead ship
gemi mühendisi
(Gemicilik) Naval architecht, marine engineer
gemi safrası
bile vessel
gemi seyahati
Cruise
gemi turu
Boat trip
gemi ve sandalların donatılması
rigging of ships and boats
gemi adamı
seaman, sailor
gemi ambarı
lazaretto
gemi ambarı
lazaret
gemi ambarı
(Ticaret) hold of a ship
gemi aslanı
fifurehead
gemi aslanı
good-looking but useless person
gemi atalet seyrüsefer sistemi
(Askeri) ship's inertial navigation system
gemi aynalığı
escutcheon
gemi azıya almak
run away
gemi azıya almak
a) to take the bit between one's teeth b) to get out of control
gemi azıya almak
(for a horse) to get the bit between its teeth and run. 2. to take the bit between one's teeth, get out of control
gemi azıya almış
rampant
gemi aşçısı
doctor
gemi bakkalı
dolly shop
gemi batıran yağmacı
wrecker
gemi bağlama yeri
moorings
gemi bağlama yeri
moorage
gemi başı süsü
figurehead
gemi başına
(Sigorta) any one vessel
gemi bildirgesi
ship's manifest
gemi bordası
ship's side, shipboard
gemi bordası
shipboard
gemi bölmesi
bulkhead
gemi demiri
anchor
gemi deposu
(Ticaret) ship's stores
gemi direği
mast

The mast broke and our ship went adrift. - Gemi direği kırıldı ve gemimiz akıntıya kapılıp gitti.

gemi direğinde
aloft
gemi direğine çıkmak
go aloft
gemi doktoru
surgeon
gemi donatmak
to rig a ship; to fit out a ship
gemi düzeltme kolu
ship's righting arm
gemi enkazı
Flotsam and Jetsam
gemi enkazı
flotsam
gemi enkazı
flotage
gemi enkazı
lagan
gemi enkazı
wreck, hulk
gemi enkazı
wreckage
gemi enkazı
wrack
gemi enkazı
derelict
gemi etkisi
(Askeri) ship influence
gemi evrakı
(Teknik,Ticaret) ship's papers
gemi filikası
ship's lifeboat
gemi gitmek
(the ship) to go
gemi grup komutanı
(Askeri) boat group commander
gemi gözetleme yeri
roundtop
gemi güvertesi
shipboard
gemi havuzu
repair dock
gemi havuzu
dock
gemi hız ölçeri
log
gemi idare etmek
con
gemi ile dolaşmak
cruise
gemi ile gezmek
to navigate, to sail
gemi ile geçilebilir
navigable
gemi ile geçmek
navigate
gemi ile gönderme
shipment
gemi ile yol almak
sail
gemi ile yola çıkmak
to sail
gemi ile yolculuk
sail
gemi ile yolculuk
sailing
gemi ile yollamak
ship
gemi indirmek
to launch a ship
gemi inşa mühendisi
shipbuilder
gemi inşaatı
shipbuilding
gemi inşası
shipbuilding
gemi iskeleti
hulk
gemi izi
wake
gemi içi
(Askeri) amidship
gemi içi
inboard
gemi içinde
inboard
gemi içindeki
inboard
gemi işletimi
cabotage, coasting trade
gemi jurnali
ship's logbook
gemi jurnalı
logbook
gemi kaburgası
timber
gemi kanalı
ship canal
gemi kaptanı
shipmaster
gemi kartı
(Ticaret) shipping cart
gemi kazanı
marine boiler
gemi kazası
wreck
gemi kazası geçirmiş
shipwrecked
gemi kiralamak
to charter a ship
gemi kontrol numarası
(Askeri) ship control number
gemi kronometresi
marine chronometer
gemi kullanmak
to navigate
gemi kurdu
(Hayvan Bilim, Zooloji) shipworm
gemi kurdu
(Hayvan Bilim, Zooloji) pileworm
gemi kurdu
teredo
gemi kurdu
(Hayvan Bilim, Zooloji) teredinid
gemi kurdu
(Hayvan Bilim, Zooloji) terdo
gemi kızağı
shipway
gemi kızağı
(Askeri) slip way
gemi kızağı
slip
gemi kızağı
cradle
gemi kızağı
slipway
gemi kızağı
cradle, slip
gemi leşi/enkazı
shipwreck, wrecked ship
gemi mahmuzu
ram
gemi marangozu
ship carpenter
gemi müdürü
y's husband
gemi mürettebatı
crew, ship's company
gemi ne zaman ayrılıyor
What time does the ship sail
gemi ne zaman varıyor
What time does the ship land
gemi omurgası
keel
gemi omurgası
bottom
gemi ortası
midships
gemi ortası
amidships
gemi parçaları kontrol merkezi
(Askeri) ships parts control center (USN)
gemi payı
(Askeri) share of ship
gemi penceresi
porthole
gemi personelinin kaptanla yaptığı anlaşma
shipping articles
gemi pervanesi
screw
gemi polisi
(Askeri) master at arms
gemi postası
timber
gemi raporu
(Ticaret) maritime declaration
gemi raporu
(Askeri) ship’s report
gemi rehini
maritime liens
gemi rehini
(Ticaret) maritime lien
gemi reviri
sick berth
gemi reviri
sick bay
gemi rotası
sea route
gemi sahibi
shipowner
gemi salonu
cuddy
gemi salonu
(Askeri) saloon
gemi sicili
(Ticaret) register of a ship
gemi sicili
(Askeri) ship’s register
gemi sicili
ship registers
gemi sicili
(Askeri) regidter of ship
gemi simsarı
shipbroker
gemi su çekimi
gauge, gage
gemi subayları
the quarterdeck
gemi subayı
(Askeri) ship’s office
gemi teknesi
hull
gemi teknesine yapıştırılan mayın
limpet mine
gemi telsizcisi
sparks
gemi telsizcisi
spark
gemi tezgâhı
stocks, dockyard
gemi tezgâhı
slipway
gemi tonajı
steamer tonnage
gemi tonajı
(Askeri) ship tonnage
gemi trafik servisi
(Askeri) vessel traffic service
gemi trafiği
shipping
gemi uskuru
marine strew propeller
gemi uskuru
marine screw propeller
gemi valfi
(Askeri) seacocks
gemi varış bilgisi; deniz güvenlik ofislerinde mevcut gemi ve liman kaptanı list
(Askeri) vessel arrival data, list of vessels available to marine safety offices and captains of the port
gemi vasatı
(Askeri) amidship
gemi ve uçak
(Askeri) boat and aircraft
gemi ve yükün toplam ağırlığı
gross register ton
gemi yakıtı
bunker fuel
gemi yan germesi
hound
gemi yapmak
build a ship
gemi yapımcısı
shipbuilder
gemi yapımcısı
shipwright

Tom moved to Sweden and became a shipwright. - Tom, İsveç'e taşındı ve bir gemi yapımcısı oldu.

التركية - التركية
Su üstünde yüzen, insan ve yük taşımaya yarayan büyük taşıt, sefine
Buğday sapı öğütülen altında keskin taşlar olan ağaç döven
Su üstünde yüzen insan ve yük taşımaya yarar büyük taşıt
sabiha
(Osmanlı Dönemi) CARİYE
(Hukuk) SEFİNE
keşti
gemi adamı
Bir iş sözleşmesine dayanarak gemide çalışan kaptan, subay, tayfa vb. kimselere verilen ad
GEMİ ADAMLARI
(Hukuk) Kaptan, gemi zabitleri, tayfalar ve gemide istihdam edilen diğer kimselerdir
GEMİ JURNALİ
(Hukuk) Her gemide bulunması gereken kaptanın denetimi altında ikinci kaptan
GEMİ KLASI
(Hukuk) Gemilerin sağlamlık derecesine, yapımında kullanılan malzemeye ve işçiliğine göre derecelendirilmesi
GEMİ LEŞİ
(Hukuk) Enkaz halinde olan ve artık tamir kabul etmez durumda bulunan gemi kalıntısı
GEMİ MECLİSİ
(Hukuk) Tehlike durumunda alınacak, önlemleri kararlaştırmak üzere kaptanın gemi zabitlerinden oluşturacağı meclis
GEMİ MÜDÜRÜ
(Hukuk) Donatma iştiraki işlerinin yönetimi için çoğunluk kararı ile atanacak kimse
GEMİ ZABİTLERİ
(Hukuk) Gemide kaptandan başka ve onun denetim ve gözetimi altında çeşitli işleri kumanda eden kimseler
GEMİ ÖLÇÜ BELGESİ
(Hukuk) Geminin büyüklüğünü gösteren ve yetkili makamlarca verilen belge
GEMİ İZİN KAĞIDI
(Hukuk) Geminin sefere çıkabilmesi için liman başkanlığından verilen belge
gemi aslanı
Gösterişi yerinde olduğu hâlde hiçbir işe yaramayan adam
gemi enkazı
Batmış veya hasara uğramış gemiden arta kalanlar
gemi iskeleti
Geminin gövdesinin yapılmasından önceki ana yapısı
gemi leşi
Batmış gemi teknesi
gemi yatağı
Gemileri korumaya elverişli koy
gemi ızgarası
Üstünde gemi yapılan büyük kızak
Gemi direği
encer
Gemi dümeni
(Osmanlı Dönemi) HAYSEFUCE
Gemi dümeni
halaşe
Gemiler
(Hukuk) SEFAİN
balast gemi
Ambarlarında yük bulunmayan gemi
buharlı gemi
Buhar gücüyle çalışan gemi
bulaşık gemi
Tayfalarında veya içindeki yolcular arasında bulaşıcı hastalık bulunan gemi
kazakların kıyılara saldırmada kullandıkları altı düz, yayvan gemi
şAYKA: Türklerin Karadeniz'deki ırmak kıyılarının korunmasında
yelkenli gemi
Yelkenle yürütülen gemi
gemi
المفضلات