I came to Japan from China.
- Çin'den Japonya'ya geldim.
No more than 50 people came.
- 50 kişiden fazla gelen olmadı.
Did you come by yourself today?
- Bugün tek başına mı geldin?
Why did you come to Japan?
- Neden Japonya'ya geldin?
Did you come from a musical family?
- Müziksever bir aileden mi geldin?
This smell might come from the oven!
- Bu koku fırından gelebilir!
She is coming from England.
- O İngiltere'den geliyor.
Look out! There's a truck coming!
- Dikkat! Buraya gelen bir kamyon var!
He came bearing a large bunch of flowers.
- O, büyük bir demet çiçek taşıyarak geldi.
Next time I come, I'll bring you some flowers.
- Bir daha ki gelişimde, sana bazı çiçekler getireceğim.
O, saçına jöle sürer.
- Tom puts gel in his hair.
Tom saçına jöle çaldı.
- Tom put gel in his hair.
Pelte limonlu ve portakallı olarak yapılabilen içine taze meyve katıldığında ise tadına doyum olmayan tatlıdır.
Ben jelatin kullanmadan panna cotta yaparım.
- I make panna cotta without using gelatin.