gelinler

listen to the pronunciation of gelinler
التركية - الإنجليزية
brides

All brides are beautiful on their wedding days. - Tüm gelinler düğün günlerinde güzeldirler.

plural of bride
gelin
bride

This bride is covering her face with a veil. - Bu gelin yüzünü bir peçe ile örtüyor.

The bride looked very beautiful. - Gelin çok güzel görünüyordu.

gelin
(Bilgisayar) batter up
gelin
daughter-in-law

The wife of your son is your daughter-in-law. - Oğlunun karısı senin gelinindir.

Sami worked for the Queen's daughter-in-law. - Sami, Kraliçe'nin gelini için çalıştı.

Gelin
daughter in law
gelin
daughter-in-law; wife of a younger member of the family
gelin
bride; daughter-in-law; bridal
gelin
bridal
التركية - التركية

تعريف gelinler في التركية التركية القاموس.

Gelin
(Osmanlı Dönemi) BÂNÛ
Gelin
nife
Gelin
arus
Gelin
arüs
gelin
Evlenmek için hazırlanmış, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın: "Gelin eşikte oğlan beşikte."- Atasözü
gelin
Aileye evlenme yoluyla girmiş olan kadın
gelin
Evlenmek için hazırlanmış, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın
gelinler
المفضلات