gelişmeye

listen to the pronunciation of gelişmeye
التركية - الإنجليزية
to develop
to prosper
to evolve
geliş
coming

We are all looking forward to your coming. - Gelişinizi sabırsızlıkla bekliyoruz.

I saw him coming upstairs. - Onu üst kata gelişini gördüm.

geliş
arrival

She informed him of her arrival. - O, gelişi hakkında onu bilgilendirdi.

The arrival of the troops led to more violence. - Askerlerin gelişi daha fazla şiddete yol açtı.

gelişmeye açık olmak
to be open to development
gelişmeye başlamak
bud
gelişmeye başlamak
burgeon
gelişmeye hazır
ripe for development
gelişmeye yönelik
developmental
gelişmeye yönelik
progressional
geliş
arrivals
geliş
incidence
geliş
{f} brew
geliş
{f} growing

Trade between the two countries has been steadily growing. - İki ülke arasındaki ticaret sürekli gelişiyor.

geliş
{f} prospering
geliş
build up

I want to build up my vocabulary. - Kelime haznemi geliştirmek istiyorum.

Reading helps you build up your vocabulary. - Okumak kelime dağarcığınızı geliştirmenize yardım eder.

geliş
{f} flourish

Our work began to flourish. - İşlerimiz gelişmeye başladı.

Civilization has flourished for hundreds of years in this hidden land. - Medeniyet bu gizli topraklarda yüzlerce yıldır gelişti.

geliş
grew
geliş
advent

The tribe wasn't delighted about the advent of the peacemaker. - Kabile arabulucunun gelişi hakkında memnun değildi.

The story revolves around a mysterious adventure. - Hikaye gizemli bir macera etrafında gelişiyor.

geliş
prosper
geliş
arrest
geliş
build#up
geliş
comings
geliş
coming, advent, arrival
geliş
med. presentation (at birth)
geliş
coming, arriving, arrival; advent
geliş
incoming
geliş
forthcoming
التركية - التركية

تعريف gelişmeye في التركية التركية القاموس.

geliş
Gelme işi veya biçimi: "Keklik gibi taştan taşa sekerek / Gerdan açıp gelişini sevdiğim."- Ruhsatî
geliş
Gelme işi veya biçimi
gelişmeye
المفضلات