التركية - الإنجليزية
تعريف gelişigüzel في التركية الإنجليزية القاموس.
- random
My feelings may seem random but my thoughts are never!
-Hislerim gelişigüzel olabilir, ama düşüncelerim asla!
- by chance
- promiscuous
- By chance, at random, at haphazard, haphazard, hit or miss, by fits and starts
- cursory
- casual
- helter-skelter
- scratch
- desultory
- indiscriminate
She buys shoes indiscriminately.
-O gelişigüzel ayakkabı satın alıyor.
- go as you please
- casually, at random, by chance; casual, haphazard, random, cursory, indiscriminate
- at random
- at haphazard
- hit or miss
- scratchy
- excursive
- hit-and-miss
- by fits and starts
- haphazard
- haphazard, random, indiscriminate, cursory, desultory
- haphazardly, at random, indiscriminately, cursorily, desultorily
- helter skelter
- slack
- fitfully
- superficial
- casually
- fits and starts
- touchandgo
- hit and miss
- helterskelter
- arbitrary
Lemma 5 cannot be generalized to arbitrary artinian rings.
-Lemma 5 gelişigüzel seçilmiş Artin halkaları ile genellenemez
- shotgun
- gelişigüzel bir biçimde
- casually, anyhow
- gelişigüzel biçimde
- casually
- gelişigüzel bırakmak
- (araba vs.) bung up
- gelişigüzel kontrol
- spot test
- gelişigüzel kontrol
- spot check
- gelişigüzel kontrol etmek
- spot check
- gelişigüzel yapmak
- hack out
- gelişigüzel yayılan topluluk
- sprawl
- gelişigüzel yetiştirmek
- drag up
- iri ve gelişigüzel kırılmış buğday
- large and randomly broken wheat
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف gelişigüzel في التركية التركية القاموس.
- Herhangi bir, özensiz, itinasız, baştan savma, rastgele, lalettayin
- Özensiz olarak, rastgele bir biçimde: "Eski dansları mektepte, yenilerini de bir iki arkadaşının evinde gelişigüzel öğrendiğini anlattı."- P. Safa
- sallapati
- günübirlik
- alelıtlak
gelişigüzel
الواصلة
ge·li·şi·gü·zelالنطق
Resimler
المفضلات