Tom saçına jöle çaldı.
- Tom put gel in his hair.
O, saçına jöle sürer.
- Tom puts gel in his hair.
Ben jelatin kullanmadan panna cotta yaparım.
- I make panna cotta without using gelatin.
Pelte limonlu ve portakallı olarak yapılabilen içine taze meyve katıldığında ise tadına doyum olmayan tatlıdır.
hair-gel do.
I came to Japan from China.
- Çin'den Japonya'ya geldim.
The girl fainted, but she came to when we threw water on her face.
- Kız bayıldı, fakat biz onun yüzüne su döktüğümüzde o kendine geldi.
Do you want to come with us?
- Bizimle gelmek ister misiniz?
Can you come at nine?
- Dokuzda gelebilir misin?
This smell might come from the oven!
- Bu koku fırından gelebilir!
Did you come from a musical family?
- Müziksever bir aileden mi geldin?
Please pardon me for coming late.
- Lütfen geç geldiğimden dolayı beni affet.
Look out! There's a truck coming!
- Dikkat! Buraya gelen bir kamyon var!
Next time I come, I'll bring you some flowers.
- Bir daha ki gelişimde, sana bazı çiçekler getireceğim.
There is not past, no future; everything flows in an eternal present.
- Geçmiş ve gelecek yok; her şey sonsuz bir şimdikilikte akıyor.
Behave yourself, and you'll get something nice.
- Kendine gelirsen, hoş bir şey alırsın.
I want you to behave yourself.
- Kendine gelmeni istiyorum.
Snap out of it! You haven't done a thing all week.
- Kendine gel! Bütün hafta bir şey yapmadın.
... in dehydrated gel that upon landing, you hydrate the gel. ...