gehilfe

listen to the pronunciation of gehilfe
ألمانية - التركية
n. r. gı'hilfı yardımcı
[der] yardımcı, muavin; kalfa, yamak; asistan¡
n {gı'hilfı} r yardımcı
الإنجليزية - التركية

تعريف gehilfe في الإنجليزية التركية القاموس.

assistant
{i} muavin
assistant
asistan

O, beni asistanı yaptı. - He made me his assistant.

Biz onu bir asistan olarak onu işe aldık. - We employed her as an assistant.

assistant
yardımcı

Kendisi bir arkeolog'un yardımcısıdır. - He is an archeologist's assistant.

Tom'un yeni yardımcısıyım. - I'm Tom's new assistant.

assistant
yardımcı eleman
abettor
yardakçı
abettor
fitneci
abettor
cinayet yoldaşı
abettor
tahrikçi
abettor
{i} yardakçı; kışkırtıcı
abettor
{i} suç ortağı
abettor
{i} yardımda bulunan biri
assistant
(sıfat) yardımcı
assistant
{i} tezgâhtar

Dan tezgahtarı kurtardı ve yangını söndürmeye çalıştı. - Dan rescued the shop assistant and tried to put out the fire.

Yaşlı insanlar tezgâhtar tarafından kandırıldı. - Old people were tricked by the shop assistant.

ألمانية - الإنجليزية
sidekick
pensionary
abettor
abetter (of a criminal offence)
assistant
hireling
helper
helpmate
Gehilfe / Beitragstäter bei der Tatvorbereitung
accessory before the fact (providing pre-crime assistance)
Gehilfe / Beitragstäter nach der Tat
accessory after the fact (providing post-crime assistance)
Gehilfe / Beitragstäter während der Tat
principal in the second degree (providing assistance at the very time when the crime is committed)