Mary çabucak hastaneye gitti.
- Mary hurried to the hospital.
İstasyona aceleyle gittik, ama treni kaçırdık.
- We hurried to the station only to miss the train.
Ayıracak zamanları olmadığından dolayı aceleyle kasabaya geri döndüler.
- Because they had no time to spare, they hurried back to town.
Biz otobüse yetişmek için acele ettik.
- We hurried to catch the bus.
Trene zamanında yetişmek için acele etti.
- He hurried so as to be in time for the train.
Acele etmene rağmen, sen hazır değilsin.
- Although you rushed, you're not ready.
Sami, Leyla'yı okuldan almak için acele etti.
- Sami rushed to pick up Layla from school.