البحث
ترجمة
ألعاب
برامج
سجل
دخول العضو
العيارات
مفكرة
ما يتعلق بنا
الاتصال
الحساب
دخول العضو
سجل
العيارات
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
gedi̇kli̇
التركية - الإنجليزية
تعريف
gedi̇kli̇
في التركية الإنجليزية القاموس.
المصطلحات ذات الصلة
gedikli
patron
gedikli
gapped
gedikli
habitue
gedikli
stager
gedikli
regular guest, patron, constant frequenter
gedikli
breached, gapped, notched; regular, patron, habitué; regular noncommissioned officer
gedikli
old stager
gedikli
regular
gedikli
notched
gedikli
breached, gapped; notched
gedikli
slang repeater (in a class)
gedikli
habitual
gedikli
(Askeriye) regular NCO
gedikli
breached
gedikli erbaş
noncommissioned officer
gedikli erbaş
warrant officer
gedikli subay
warrant officer
gedikli çavuş
mil . sergeant; warrant officer
gedikli
frequenter
التركية - التركية
تعريف
gedi̇kli̇
في التركية التركية القاموس.
(Osmanlı Dönemi)
Deniz assubayı ki, eskiden yükselerek subay olabilirdi
(Osmanlı Dönemi)
Mülk olduğu halde vakfa ait bir tarafı olan
(Osmanlı Dönemi)
Yıkık, çentikli ve düşük yeri olan
(Osmanlı Dönemi)
t. Tar: Yeniçeri efradı arasında eskilikleri dolayısıyla imtiyazlı olanlar. Bunlar diğer yeniçerilerden ayrılmak için bellerine seraser denilen kumaştan kuşak sararlardı
المصطلحات ذات الصلة
GEDiKLi
Gediği olan
GEDiKLi
Bir yerle veya işle olan ilgisini sürüp götüren (kimse), müdavim: "Neyse, gel git, evin gediklilerinden olduk."- A. İlhan
GEDiKLi
Astsubay: "Gedikli üstçavuşun Görçe'den Florina ile bağlantı kurması kolay olmadı."- N. Cumalı
gedikli
Bir yerle veya işle olan ilgisini sürdüren kimse, müdavim
gedikli
Astsubay
gedikli
Bir yerle veya işle olan ilgisini sürüp götüren (kimse), sürekli, daimî
gedi̇kli̇
الواصلة
ge·di̇k·li̇
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
السابق
gedi̇kli̇
المزيد...
امسح
المفضلات
المزيد...
امسح