geceye

listen to the pronunciation of geceye
التركية - الإنجليزية
into the night
towards the night, into the night-time
gece
night

I'd like to stay one more night. Is that possible? - Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?

The baby cried all night. - Bebek tüm gece ağladı.

gece
night-time
gece
nighttime

At daytime, we see the clear sun, and at nighttime we see the pale moon and the beautiful stars. - Gündüzleri açık bir güneş görürüz, ve geceleri solgun bir ay ve güzel yıldızları görürüz.

I work in the nighttime. - Ben gece vakti çalışırım.

gece
nocturnal

Aardvarks are nocturnal animals. - Karıncayiyenler gececil hayvanlardır.

Cats are nocturnal creatures. - Kediler gece yaratıklarıdır.

gece
overnight

Men and women made huge amounts of money overnight. - Erkekler ve kadınlar bir gecede büyük miktarlarda para yaptı.

The delay forced us to stay overnight in an expensive hotel. - Gecikme bizi pahalı bir otelde bir gece kalmaya zorladı.

gece
nocturnally
gece
night, nighttime
gece
nocturnal, night
gece
evening, eventide
gece
night; by night, at night; nocturnal, night+
gece
in the night

My grandmother went peacefully in the night. - Büyükannem gece huzur içinde öldü.

Tom was the only one in the nightclub who wasn't drinking. - Tom gece kulübünde içmeyen tek kişiydi.

gece
at night

How come you call on us so late at night? - Nasıl olur da gece öyle geç saatte bizi ziyaret edersin?

Most young adults enjoy going out at night. - Çoğu genç yetişkin geceleyin dışarı çıkmaktan hoşlanır.

gece
noct

Aardvarks are nocturnal animals. - Karıncayiyenler gececil hayvanlardır.

These are a kind of nocturnal flowers. - Bunlar bir tür gececil çiçeklerdir.

gece
soiree, evening, night, celebration
gece
in the evening

In the evening, I read my son a book. - Geceleri oğlum için kitap okurum.

gece
by night

They have to work by night. - Onlar gece çalışmak zorundalar.

We work by day, and rest by night. - Biz gündüz çalışırız ve gece dinleniriz.

gece
nights

I'd like the most inexpensive room you have for four nights. - Dört gece için sahip olduğunuz en ucuz odayı istiyorum.

We stopped over in Los Angeles for two nights on the way to New Zealand. - Yeni Zelanda'ya giderken Los Angeles'ta iki gece konakladık.

التركية - التركية

تعريف geceye في التركية التركية القاموس.

Gece
bece
Gece
tun
Gece
akşam

Mary'nin bu akşam bizim için akşam yemeği hazırlamasına izin vereceğiz. - Mary'e bu gece yemek hazırlaması için izin vereceğiz.

Gece
(Hukuk) LEYİ
Gece
tüşeb
Gece
şeb
Gece
leyl
Gece
tün
gece
Güneş battıktan gün ağarmaya başlayıncaya kadar geçen süre, tün
gece
Gece vaktinde, geceleyin
gece
Eğlence, anma vb. amaçlarla geceleri düzenlenen toplantı
gece
Eğlence, anma vb. amaçlarla geceleri düzenlenen toplantı: "Bütün çalgıları, dansları, şarkıları ve bütün külfetleriyle o geceler geldi çattı."- Y. K. Karaosmanoğlu
gece
Güneş battıktan gün ağarmaya başlayıncaya kadar geçen süre, tün, şeb: "Kel Hasan kumpanyası o gece bir komedi dram oynuyordu."- O. C. Kaygılı
gece
Bu süre içindeki karanlık