geçitleri

listen to the pronunciation of geçitleri
التركية - الإنجليزية
crossings

This bus stops at all railway crossings. - Bu otobüs bütün demiryolu geçitlerinde durur.

plural of crossing
geçit
{i} gate
geçit
pass

There's a secret passage on the left. - Solda gizli bir geçit var.

They fled through a secret passageway. - Gizli bir geçit yoluyla kaçtılar.

geçit
{i} gateway
geçit
passage

We discovered a secret passageway. - Gizli bir geçit bulduk.

They fled through a secret passageway. - Gizli bir geçit yoluyla kaçtılar.

geçit
access
geçit
{i} close
geçit
accommodation
geçit
(İnşaat) channel
geçit
subway
geçit
entry
geçit
sluice
geçit
hatch
geçit
{i} passing
geçit
corridor
geçit
col
geçit
approach
geçit
cutting
geçit
aisle
geçit
mountain pass
geçit
getaway
geçit
hallway
geçit
crossing

This bus stops at all railway crossings. - Bu otobüs bütün demiryolu geçitlerinde durur.

geçit
crossover
geçit
passage-way
geçit
areaway
geçit
parade

I hope you will join us in the parade and march along the street. - Geçit töreninde bize katılacağınızı ve cadde boyunca yürüyüş yapacağınızı umuyoruz.

We saw the parade move down the street. - Geçit töreninin caddeden aşağıya doğru ilerlediğini gördük.

geçit
gallery
geçit
passageway, passage; subway; pass, ford; parade
geçit
gap

That gap is narrowing. - Bu geçit daralmaktadır.

geçit
alleyway
geçit
(Astronomi) transit
geçit
(tren yolunda) barrier (at rail crossing)
geçit
passageway

We discovered a secret passageway. - Gizli bir geçit bulduk.

They fled through a secret passageway. - Gizli bir geçit yoluyla kaçtılar.

geçit
gorge
geçit
strait

The straits were too narrow for the cruise ship. - Geçitler yolcu gemisi için çok dardı.

geçit
thoroughfare
geçit
vestibule
geçit
runway
geçit
passageway, passage, a way through
geçit
gullet
geçit
causeway
geçit
gangway
geçit
ford

The enemy cavalry crossed the river by an unknown ford. - Düşman süvarisi, bilinmeyen bir geçit yoluyla nehri geçti.

geçit
alley
geçit
gut
geçit
walkway
geçit
winze
geçit
defile
التركية - التركية

تعريف geçitleri في التركية التركية القاموس.

Geçit
yolak
Geçit
(Osmanlı Dönemi) ZERİA
geçit
İki dağ arasında dar ve uzun yol
geçit
Geçmeye yarayan yer, geçecek yer
geçit
iki yapıyı birbirine bağlayan üstü örtülü yol
geçit
Geçmeye yarayan yer, geçecek yer: "Başka türlü düşünmek, köprüyü bırakıp çayda geçit aramaya benzer."- T. Buğra. İki dağ arasında dar ve uzun yol
geçit
Az ürün veren tarla
geçitleri
المفضلات