التركية - الإنجليزية
تعريف gazi في التركية الإنجليزية القاموس.
- veteran
My uncle is a veteran of the Vietnam War.
-Dayım, Vietnam Savaşı gazisidir.
That's why some veterans never wanted to talk about the war.
-Bazı gazilerin savaş hakkında konuşmak istememelerinin nedeni budur.
- a title given to a victorious Muslim military leader: Osman Gazi, Gazi Mustafa Kemal Paşa
- war veteran
The war veteran is a double amputee.
-Savaş gazisinin her iki ayağı kesilmiştir.
Tom's father is a Korean War veteran.
-Tom'un babası bir Kore Savaşı gazisi.
- Ghazi
- warrior for the Faith or Islam; ghazi, war veteran
- wounded veteran
- victorious fighter for the Islamic faith, ghazi, gazi
- Ataturk
- warrior for the faith
- gazi olmak
- to veterans
- Gazi nişanı
- purple heart
- dostlar şehit, biz gazi
- (Konuşma Dili) Let them run the risk; we'll take the credit
- malul gazi
- disabled veteran
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف gazi في التركية التركية القاموس.
- Savaştan sağ ve zafer kazanmış olarak dönen (kimse)
- Olağanüstü yararlıklar göstererek düşmanı yenen komutanlara veya şehirlere devlet tarafından verilen onur unvanı
- Savaştan sağ ve zafer kazanmış olarak dönen (kimse): "Şimdi İstanbul taklarının yeşil taflanları altından gaziler geçiyor."- A. Gündüz
- İslam inancına göre düşmanla savaşan veya savaş yapmış (kimse): "Gazi Baba, etrafında binlerce gazi ile bir tepede yatardı."- Y. K. Beyatlı
- Olağanüstü yararlıklar göstererek düşmanı yenen komutanlara devlet tarafından verilen onur unvanı
- Düşmanla savaşan veya savaş yapmış (kimse)
- GAZİ
- (Osmanlı Dönemi) Din uğrunda harbeden. Cihadda yaralanmış veya harbetmiş olan kimse. Harpte ordunun başına geçen kumandan. Muzaffer olan ve harpten sağ dönen
- Gazi Osman Paşa
- Gazi Osman Paşa (1832, Tokat - 1900), 93 Harbi'nde 145 günlük Plevne Savunmasını komuta etmiş ve direnişiyle askerlik tarihine geçmiş, türkülere konu olmuş, müdafaa hattı stratejileriyle esir bulunduğu dönemde Rus çarından bile saygı görmüş, dönemin tüm komutanları tarafından örnek alınan ünlü bir Türk komutanıdır
- gazi olmak
- Savaştan, ölmeden dönmek
- ORHAN GAZİ
- (Osmanlı Dönemi) (Mi: 1288 - 1359) Osmanlı Devletinin kurucusu olan Babası Osman Gazi vefat edince (1326) Onun yerine tahta geçti. Onu yetiştiren, Hocası Şeyh Edebâli idi. Genç yaşta gazi akıncılar arasına karıştı, çok cesur ve atılgandı. Akıncı Gaziler onun oğlu Süleyman Paşa kumandasında Rumeli'ye geçtiler. Türbesi Bursa'dadır. (R. Aleyh)
- battal gazi
- Emevilerin Vııı. yüzyılda Bizans'a karşı giriştikleri savaşlarda öne çıkmış Arap komutanı
- danişment gazi
- Anadolu'da kendi adını taşıyan bir beyliğin kurucusu olup üç büyük Haçlı ordusuna karşı başarıyla çarpışmış ve bu nedenle ünlü bir destanın kahramanı olmuş Türkmen beyi
- malûl gazi
- Bir savaşta veya yurt savunmasında sakatlanmış güvenlik görevlisi
- malül gazi
- Bir savaşta veya yurt savunmasında sakatlanmış güvenlik görevlisi
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - التركية
تعريف gazi في الإنجليزية التركية القاموس.
- rukiye