Biz çok fazla eğlenmedik.
- We didn't have much fun.
Tom eğlenmeyi seviyor.
- Tom likes to have fun.
Motosiklete binmek eğlencelidir.
- It's fun to ride a motorcycle.
Tatoeba'da cümleleri çevirmek ev ödevi yapmaktan daha eğlenceli.
- Translating sentences on Tatoeba is more fun than doing homework.
O, komik bir hikaye ile bizi neşelendirdi.
- He amused us with a funny story.
Motosiklete binmek eğlencelidir.
- It's fun to ride a motorcycle.
Parkta oynamak eğlenceliydi.
- It was fun playing in the park.
Çin'de önce soyadımızı sonra adımızı koyarız.
- In China, we put our family name first, then our name.
Onların soyadı posta kutusunda yazılıdır.
- Their family name is written on their mailbox.
Tom mahkum edilmişse aile adımız mahvolacak.
- Our family name will be ruined if Tom is convicted.
Aile adınızın yazılımı nasıl?
- What's the spelling of your family name?
Tom'la alay etmemelisin.
- You shouldn't make fun of Tom.
Yabancılarla alay etme.
- Don't make fun of foreigners.
Şakadan böyle bir şey yapmayın.
- Don't do such a thing in fun.
Bu şaka/fıkra komik değildi.
- That joke wasn't funny.