Bahçe, evin önündedir.
- The garden is in front of the house.
Bahçedeki bütün çiçekler sarı.
- All the flowers in the garden are yellow.
Tepeler, küçük bir müze, bir park ve büyük bir kilise vardır.
- There are hills, a little museum, a public garden and a big church.
Bazı bahçıvanlar parkta açelyalara bakarlar.
- Several gardeners look after the azaleas in the park.
Avlumuzda üç tane ağaç var.
- We have three trees in our backyard.
Büyükannem avlusundaki otları çekiyordu.
- My grandmother was pulling up weeds in her backyard.
Arka bahçemizde bir köpek kulübemiz var.
- We have a doghouse in our backyard.
Bizim arka bahçede bir kuş besleyici var.
- There is a bird feeder in our backyard.
Bahçede çalışırken elbiselerimi yırtarım.
- I tear my clothes when I work in the garden.
Onu bahçede çalışırken buldum.
- I found him working in the garden.
I have only a small garden.
- Ich habe nur einen kleinen Garten.
Her garden is a work of art.
- Ihr Garten ist ein Kunstwerk.