gamze

listen to the pronunciation of gamze
التركية - الإنجليزية
(isim) Dimple

She has cute dimples when she smiles. - güldüğünde sevimli gamzelere sahiptir.

I wish I had dimples. - Keşke gamzelerim olsa.

davolio
fossette
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Süzgün bakı
Bazı insanların çenelerinde, yanaklarında doğal olarak bulunan özellikle güldükleri zaman daha iyi görülen küçük çukur
çene ya da yanak çukuru
Bazı insanların çenelerinde, yanaklarında doğal olarak bulunan özellikle güldüklerinde daha iyi görülen küçük çukur: "Böyle gülümsediği zaman ağzının iki yanında iki şirin gamze belirirdi."- H. Taner
Yan bakış, göz süzme, sitemli bakma: "Elif kaşlarını çatar / Gamzesi sineme ba(Tarih) "- Karacaoğlan
Yan bakış, göz süzme, sitemli bakma
gamze
المفضلات