güz

listen to the pronunciation of güz
التركية - الإنجليزية
autumn

In autumn, the moon is very beautiful. - Sonbaharda ay çok güzel.

Kyoto is the most beautiful in the autumn. - Kyoto Sonbaharda en güzeldir.

autumn, fall sonbahar
warm

Her warm personality adds charm to her beauty. - Onun sıcak kişiliği güzelliğine çekicilik katıyor.

It's nice and warm in here. - Burada hava güzel ve sıcak.

generalize
genre
fall

The forest is very beautiful in the fall. - Orman sonbaharda çok güzeldir.

Tom falls in love with every beautiful girl he meets. - Tom tanıştığı her güzel kıza aşık olur.

fair

She was the fairest in the whole land. - O bütün ülkenin en güzeliydi.

Will it be fair in Tokyo tomorrow? - Yarın Tokyo'da hava güzel olacak mı?

tablature
glory
vocabulary

I would rather read a nice novel than study vocabulary. - Kelime çalışmaktansa güzel bir roman okumayı tercih ederim.

school

Mary showed up at school wearing a nice dress. - Mary güzel bir elbise giyerek okulda ortaya çıktı.

We have a nice school library. - Bizim güzel bir okul kütüphanemiz var.

encaustic
rilievo
relief
postimpressionism
tone
impasto
impaste
scumble
güz aşısı
fall budding
güz dönemi
michaelmas term
güz noktası
autumnal equinox/point
güz pancarı
fall-planted beets
güz sulaması
fall irrigation
güz çiğdemi
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: Colchicaceae) [syn.: güz çiğdemi, acı çiğdem] autumn crocus, meadow saffron
güz çiğdemi
meadow saffron
güz ılımı
autumnal equinox
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Sonbahar
Eylül, ekim ve kasım aylarını içine alan süre, sonbahar
Eylül 22 ile Aralık 21 arasındaki mevsim: "Mevsim güzdü, bol üzüm ve incir vakti idi."- O. C. Kaygılı
Eylül 22 ile Aralık 21 arasındaki mevsim
Kuzey yarım kürede eylül, ekim ve kasım aylarını içine alan süre, sonbahar
güz dönemi
Güz ayları
güz dönemi
Eğitim öğretimde ilk yarı yıl
güz noktası
Güzün, gün-tün eşitliği anında Güneş'in gök Ekvator'u çizgisi üzerinde bulunduğu nokta
güz çiğdemi
Acı çiğdem
güz
المفضلات