gürültücü

listen to the pronunciation of gürültücü
التركية - الإنجليزية
{s} noisy

My upstairs neighbors are very noisy. - Benim üst kattaki komşularım çok gürültücüdür.

My mother told me not to be noisy. - Annem gürültücü olmamamı söyledi.

{s} boisterous
tumultuous
rough
clamorous (person)
bouncing
noisy (person); (one) who crashes about
turbulent
obstreperous
roisterer
rackety
tumultuary
blatant
rioter
riotous
vociferous
tearaway
gürültücü kalabalık
rabble
gürültücü tip
ripsnorter
gürültücü topluluk
gaggle
gürültücü topluluk
rout
yaramaz ve gürültücü cin
poltergeist
التركية - التركية
Gürültü yapan veya gürültü çıkaran (kimse), velveleci
kavaracı
gürültücü
المفضلات