They could not stop the southern attack.
- Güneyli saldırısını durduramadılar.
The Prussians should be on their guard against the southern Germans.
- Prusyalılar güneyli Almanlara karşı tetikte olmalıdır.
He spoke with a softness characteristic of southerners.
- Güneylilerin yumuşak karakteriyle konuştu.
Tomorrow it will rain in the south of England.
- Yarın İngiltere'nin güneyinde yağmur yağacak.
In the summer it's very hot in southern Spain.
- Yazın, güney İspanya'da hava çok sıcaktır.
Australia is smaller than South America.
- Avustralya Güney Amerika'dan daha küçüktür.
Tomorrow's total eclipse of the sun will be visible from the southern hemisphere.
- Yarının toplam güneş tutulması, güney yarımküreden görünür olacaktır.
The southern army needed men and supplies.
- Güney ordusunun adamlara ve malzemelere ihtiyacı vardı.