güneyli

listen to the pronunciation of güneyli
التركية - الإنجليزية
southern

He spoke with a softness characteristic of southerners. - Güneylilerin yumuşak karakteriyle konuştu.

The revolt was led by the southern citizenry. - İsyan güneyli vatandaşlar tarafından yürütüldü.

meridional
southerner

He spoke with a softness characteristic of southerners. - Güneylilerin yumuşak karakteriyle konuştu.

southron
güney
{i} south

Paraguay is a country in South America. - Paraguay, Güney Amerika'da bir ülkedir.

Japan and South Korea are neighbors. - Japonya ve Güney Kore komşudur.

güneyli asker
greyback
güneyli asker
grayback
güney
austral

Australia is smaller than South America. - Avustralya Güney Amerika'dan daha küçüktür.

güney
southern

The southern army needed men and supplies. - Güney ordusunun adamlara ve malzemelere ihtiyacı vardı.

Southern newspapers attacked Lincoln. - Güney gazeteleri Lincoln'a saldırdı.

Güney
(Askeri) joint interagency task force - South - müşterek birimler arası görev kuvveti
güney
sunny side
güney
southernly
güney
south; southern, southerly
güney
meridional
güney
south wind. G
güney
southerly
التركية - التركية
Türkiye'nin güney illerinden olan (kimse)
Güney bölgelerinden olan (kimse veya topluluk), cenuplu
cenuplu
Güney
(Hukuk) CENUP
güney
Solunu doğuya, sağını batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, cenup, kuzey karşıtı
güney
Herzaman güneş alan yer
güney
Bu yönde olan, bu yönle ilgili, cenubi
güney
Lodos
güney
Güneş gören yer
güneyli
المفضلات