güneşler

listen to the pronunciation of güneşler
التركية - الإنجليزية

تعريف güneşler في التركية الإنجليزية القاموس.

Güneş
(isim) Sun

There are nine planets travelling around the sun, the earth being one of them. - Güneşin etrafında dönen dokuz gezegen vardır,Dünya onlardan biridir.

A warm, sunny day is ideal for a picnic. - Ilık, güneşli bir gün piknik için idealdir.

güneş
{s} solar

The ancient Greeks knew as much about the solar system as we do. - Eski Yunanlar güneş sistemi hakkında bizim bildiğimiz kadar çok şey biliyorlardı.

Let's talk about solar energy. - Güneş enerjisinden bahsedelim.

güneş
{i} sunshine

The sunshine improved his color. - Güneş rengini artırdı.

This room doesn't get much sunshine. - Bu oda çok fazla güneş ışığı almaz.

güneş
brightness
Güneş
sun up
güneş
sun; sunshine; solar
güneş
in alnında/altında in full sun
güneş
daystar
güneş
sunshine, sunlight
güneş
helio

Helios is the Greek god of the sun. - Helios, Grek güneş tanrısıdır.

güneş
in batması/batışı sunset, sundown
güneş
sol

The ancient Greeks knew as much about the solar system as we do. - Eski Yunanlar güneş sistemi hakkında bizim bildiğimiz kadar çok şey biliyorlardı.

The nearest star to our solar system is Proxima Centauri. - Güneş sistemimize en yakın yıldız Proxima Centauri'dir.

التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) ARAİS
(Osmanlı Dönemi) şümûs
Güneş
afitap
Güneş
mihr
Güneş
gün

Güneşli olmasına rağmen, hava soğuktu. - Güneşli olsa da hava soğuktu.

güneşin çıkmış olmasına rağmen, hava soğuktu. - Güneş çıkmış olsa bile hava soğuktu.

Güneş
şems
Güneş
(Osmanlı Dönemi) MEHR
Güneş
(Osmanlı Dönemi) MEHAT
Güneş
mihs
Güneş
(Osmanlı Dönemi) DUHA
Güneş
hurşit
Güneş
(Osmanlı Dönemi) SAK'A
güneş
Gezegenlere ve yer yuvarlağına ışık ve ısı veren büyük gök cismi
güneş
Bu gök cisminin yaydığı ışık ve ısı
güneşler
المفضلات