I've been with this project since day one.
Good day, how are you?
- İyi günler, nasılsın?
We must sleep at least seven hours a day.
- Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
It is getting colder day by day.
- Hava günden güne soğuyor.
It got colder day by day.
- Hava günden güne soğudu.
Ken goes swimming day after day.
- Ken günden güne yüzmeye gider.
I studied English very hard day after day.
- Ben günden güne çok fazla İngilizce çalıştım.
That country's economic situation changes from day to day.
- O ülkenin ekonomik durumu günden güne değişiyor.
Tom's mood changes markedly from day to day.
- Tom'un ruh hali günden güne gözle görülür bir biçimde değişiyor.
Don't expose this chemical to direct sunlight.
- Kimyasal maddeyi doğrudan güneş ışığına maruz bırakma.
This room doesn't get much sunlight.
- Bu oda çok fazla güneş ışığı almıyor.
I would like to give him a present for his birthday.
- Ona doğum günü için bir hediye vermek istiyorum.
Tom never fails to send a birthday present to his father.
- Tom babasına doğum günü hediyesi göndermekten geri kalmaz.
Today is June 18th and it is Muiriel's birthday!
- Bugün Haziran'ın 18'i ve bugün Muiriel'in doğum günü!
Today is a sunny day.
- Bugün güneşli bir gün.
This room doesn't get much sunshine.
- Bu oda çok fazla güneş ışığı almaz.
Sunshine is beneficial to plants.
- Güneş ışığı bitkiler için faydalıdır.
These medicines should be taken three times a day.
- Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalı.
How many times a day does that bus run?
- O otobüs günde kaç kez çalışır?
Sami will maintain his innocence until the day he dies.
- Sami masumiyetini öldüğü güne kadar sürdürecek.
Your opinion seems to be out of date.
- Sizin fikirleriniz güncelliğini yitirmiş gibi görünüyor
Which is the date of your birthday?
- Doğum günün hangi tarih?
A warm, sunny day is ideal for a picnic.
- Ilık, güneşli bir gün piknik için idealdir.
What a beautiful sunset!
- Ne güzel bir günbatımı!
He has been unconscious for three days.
- Onun üç gün boyunca bilinci kapalı.
There is nothing like a glass of beer after a whole day's work.
- Bir tam günlük çalışmadan sonra bir bardak bira gibi bir şey yoktur.
Güneşli olsa da hava soğuktu.
- Güneşli olmasına rağmen, hava soğuktu.
güneşin çıkmış olmasına rağmen, hava soğuktu.
- Güneş çıkmış olsa bile hava soğuktu.