Do you study English every day?
- Her gün İngilizce çalışıyor musun?
Rome was not built in a day.
- Roma bir gün içinde kurulmamıştır.
Paintings should not be exposed to direct sunlight.
- Tablolar, doğrudan güneş ışığına maruz bırakılmamalıdır.
This room doesn't get much sunlight.
- Bu oda çok fazla güneş ışığı almıyor.
Tom never fails to send a birthday present to his father.
- Tom babasına doğum günü hediyesi göndermekten geri kalmaz.
I got you a pen as a birthday present.
- Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.
Today is a sunny day.
- Bugün güneşli bir gün.
Today is the hottest day this year.
- Bugün, bu yılın en sıcak günüdür.
This room doesn't get much sunshine.
- Bu oda çok fazla güneş ışığı almaz.
This room gets a lot of sunshine.
- Bu oda bol güneş ışığı alır.
These medicines should be taken three times a day.
- Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalı.
How many times does the bus run each day?
- Otobüs her gün kaç kez çalışır?
Sami will maintain his innocence until the day he dies.
- Sami masumiyetini öldüğü güne kadar sürdürecek.
Date of last revision of this page: 2010-11-03
- Bu sayfanın son güncellenme tarihi: 2010.11.03
Your opinion seems to be out of date.
- Sizin fikirleriniz güncelliğini yitirmiş gibi görünüyor
Every day they killed a llama to make the Sun God happy.
- Onlar Güneş Tanrısı'nı mutlu etmek için her gün bir lama öldürdü.
In most countries, with the exception of the Arab countries and Israel, Saturday and Sunday are defined as the weekend.
- Birçok ülkede, Arap ülkeleri ve İsrail hariç genellikle Cumartesi ve Pazar, hafta sonu günleri olarak ilan edilmiştir.
He has been unconscious for three days.
- Onun üç gün boyunca bilinci kapalı.
I'm worn out, because I've been standing all day.
- Bütün gün ayakta durduğum için yoruldum.
Güneş çıkmış olsa bile hava soğuktu.
- güneşin çıkmış olmasına rağmen, hava soğuktu.
Merih güneşten dördüncü gezegendir.
- Mars güneşten dördüncü gezegendir.