gün boyu

listen to the pronunciation of gün boyu
التركية - الإنجليزية
day long

He has been working all day long. - O, bütün gün boyunca çalışmaktaydı.

She felt restless all day long. - O gün boyu huzursuz hissetti.

all day

Having worked on the farm all day long, he was completely tired out. - Bütün gün boyunca çiftlikte çalıştığı için, o tamamen yorgundu.

Tom said that he had been cleaning the house all day. - Tom bütün gün boyunca evi temizlediğini söyledi.

gün boyu geçerli bilet
day ticket
gün boyu süren
round the clock
gün boyu süren
around-the-clock
gün boyu süren
day long
günboyu
during the day
gün boyu
المفضلات