Scarcely had I reached home before the telephone rang.
- Telefon çalmadan önce güç bela eve varmıştım.
I had hardly reached the school when the bell rang.
- Güç bela okula varmıştım ki zil çaldı.
Tom hardly said a word all day.
- Tom bütün gün güç bela bir söz söyledi.
Tom narrowly escaped being hit.
- Tom çarpılmaktan güç bela kaçtı.
Tom narrowly escaped death.
- Tom güç bela ölümden kaçtı.
Who am I? I am a poet. What do I do? I write. How do I live? I just live.
- Ben kimim? Ben bir şairim. Ne yapıyorum? Yazıyorum. Nasıl yaşıyorum? Güçbela yaşıyorum.
I barely made it on time.
- Bunu güçbela zamanında yaptım.