A tear ran down her cheek.
- Bir gözyaşı onun yanağından aşağıya süzüldü.
I was told my tear duct was blocked.
- Bana gözyaşı kanalımın tıkandığı söylenildi.
I saw tears in his eyes.
- Onun gözlerinde gözyaşı gördüm.
Without music, the world is a valley of tears.
- Müziksiz dünya, gözyaşı vadisidir.