Tom was kept in the hospital overnight for observation.
- Tom geceleyin gözlem için hastanede tutuldu.
Science is based on careful observation.
- Bilim, dikkatli gözleme dayanmaktadır.
Much can be learned by observing how a child interacts at play with other children.
- Çoğu şey bir çocuğun diğer çocuklarla oyun oynarken nasıl etkileşim kurduğu gözlemlenerek öğrenilebilir.
Waiting, observing, and keeping silent can avoid many wars.
- Beklemek, gözlemek ve sessiz kalmak birçok savaşı önleyebilir.
Am I under investigation now?
- Şimdi gözlem altında mıyım?
Tom likes to observe birds.
- Tom kuşları gözlemlemeyi sever.
He observed many types of creatures there.
- Orada bir sürü yaratık çeşidi gözlemledi.
Newton's law of gravity is a mathematical description of the way bodies are observed to attract one another, based on many scientific experiments and observations.
- Newton'un yer çekimi kanunu organların birbirini çekme tarzıyla ilgili birçok bilimsel deney ve gözlemlere dayalı matematiksel bir anlatımdır.
Brahe made many observations of the stars.
- Brahe yıldızlarla ilgili birçok gözlemler yaptı.