تعريف gözlemciler في التركية الإنجليزية القاموس.
- observers
- plural of observer
- Typically clients Those who have an opportunity to watch and listen to focus group research
- A state (or regional economic integration organisation) that has not yet become a Party to the Convention United Nations agencies and non-governmental and community-based organisations may also participate as observers, subject to the Rule of Procedure of the Conference of the Parties
- gözlem
- {i} observation
His observation is sharp, but he says very little.
- Onun gözlemi şiddetli fakat o çok az diyor.
He has an acute sense of observation.
- O güçlü bir gözlem duygusuna sahiptir.
- gözlemci
- observer
- gözlemci
- (Politika, Siyaset) watchdog
- gözlem
- observer
- gözlem
- (Askeri) observation helicopter
- gözlemci
- looker on
- gözlemci
- supervisor
- gözlem
- {i} observing
Much can be learned by observing how a child interacts at play with other children.
- Çoğu şey bir çocuğun diğer çocuklarla oyun oynarken nasıl etkileşim kurduğu gözlemlenerek öğrenilebilir.
I'm observing wild birds.
- Ben yabani kuşları gözlemliyorum.
- gözlem
- sighting
- gözlem
- survey
- gözlemci
- lurkers
- gözlemci
- observers
- gözlem
- investigation
Am I under investigation now?
- Şimdi gözlem altında mıyım?
- gözlem
- scopy
- gözlem
- (Nükleer Bilimler) observe
He observed many types of creatures there.
- Orada bir sürü yaratık çeşidi gözlemledi.
The woman observes and the man thinks.
- Kadın gözlemler ve erkek düşünür.
- gözlem
- observations
Brahe made many observations of the stars.
- Brahe yıldızlarla ilgili birçok gözlemler yaptı.
Those findings match my own observations.
- O bulgular benim kendi gözlemlerimle eşleşiyor.
- gözlemci
- observer müşahit
- gözlemci
- student
- çok uluslu kuvvet ve gözlemciler
- (Askeri) multinational force and observers