gözetici

listen to the pronunciation of gözetici
التركية - الإنجليزية
guard, guardian, protector
supervisor
guardian
gözet
look after
gözet
look out

I have an obligation to look out for Tom's interests. - Tom'un çıkarlarını gözetmek zorundayım.

التركية - التركية
Gözetme yapan, koruyucu, bakıcı, kollayıcı
Yarışlarda ellişer metre aralıkla dönemeçlere dizilen en az dört gözlemciden her biri
gözetici
المفضلات