göze almak

listen to the pronunciation of göze almak
التركية - الإنجليزية
venture
chance

I have to take the chance. - Göze almak zorundayım.

I wouldn't want to take the chance. - Bunu göze almak istemem.

face up to
face
take the chance

I have to take the chance. - Göze almak zorundayım.

I wouldn't want to take the chance. - Bunu göze almak istemem.

envisage
to risk, accept the risk of, take or run the chance of
to venture, to risk, to chance
risk

Even though it meant risking danger, he decided to go there. - Bu, tehlikeyi göze almak anlamına gelse bile, o oraya gitmeye karar verdi.

I didn't want to risk a misunderstanding. - Bir yanlış anlaşılmayı göze almak istemiyorum.

(deyim) run the risk of
adventure
tehlikeyi göze almak
to take the risk
tehlikeyi göze almak
run a risk
tehlikeyi göze almak
take a risk
tehlikeyi göze almak
adventure oneself
yapmayı göze almak
run the risk of doing smth
ölümü göze almak
to be willing to risk one's life
ölümü göze almak
to risk one's life
الإنجليزية - التركية
göze almak
المفضلات