gözden geçir

listen to the pronunciation of gözden geçir
التركية - الإنجليزية
go through

I never want to go through that again. - Ben asla onu tekrar gözden geçirmek istemiyorum.

I have to go through the task by tomorrow. - Yarına kadar görevi gözden geçirmek zorundayım.

revise

The rule should be revised. - Kural yeniden gözden geçirilmelidir.

He revised his exam paper with attention. - O sınav kağıdını dikkatle gözden geçirdi.

review

You should spend a little time each day reviewing vocabulary. - Her gün kelimeleri gözden geçirerek biraz zaman harcamalısın.

Please review the contents and provide any appropriate feedback. - Lütfen içeriği gözden geçiriniz ve herhangi uygun bir geri bildirim veriniz.

{f} scanning
{f} scanned
went through
bone up
gone through
{f} run through
overview
gözden geçir
المفضلات