götür

listen to the pronunciation of götür
التركية - الإنجليزية
take

This bus will take you to the museum. - Bu otobüs sizi müzeye götürecek.

How long does the airport bus take to the airport? - Havaalanı otobüsünün havaalanına götürmesi ne kadar sürer?

take away

You can't take away these books. - Bu kitapları götüremezsiniz.

Take away these dishes, please. - Bu tabakları götür, lütfen.

betook
betake
spirits
betaken
spirited
eve götür
take-home
beni slayda götür
(Bilgisayar) take me to slide
getir götür işi
errand

Working four days a week is great for errands. - Getir götür işi için haftada dört gün çalışmak harikadır.

getir-götür
(Bilgisayar) swapping
ver parayı götür ürünü
(Ticaret) cash-and-carry
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) MAKTU'
götür
المفضلات