götü

listen to the pronunciation of götü
التركية - الإنجليزية

تعريف götü في التركية الإنجليزية القاموس.

götü yere yakın
shrimp
götü açık
wearing patched and seedy clothes, down-at-the-heels
götü trampet çalmak
to be delighted
götü varsa if he has
the nerve
götü yemek
to have the guts (to do sth)
göt
ass

Excuse me if I call you an asshole, but that's what I think you are. - Seni götkafa olarak gördüğüm için kusura bakma, ama senin ne olduğun için düşündüğüm bu.

With all due respect, Mr. President, you are an asshole! - Bütün saygımla, Sayın Başkan, sen bir götsün!

göt
arse, ass, butt, bottom, buttocks; bottom (of sth); bravery, courage, guts
göt
ass [sl.]
göt
pluck [sl.]
göt
ass, bottom, buttocks
göt
butt
göt
guts
göt
arse
göt
tail
göt
vulg
göt
bravery
göt
asshole, anus
göt
stupid ass, asshole, idiot, fool
göt
bum [sl.]
göt
guts, nerve, courage, pluck
göt
fanny [sl.]
göt
arse [sl.]
göt
prat [sl.]
göt
{i} fanny
göt
drive

I'll drive you to the airport. - Seni havaalanına götüreceğim.

Could I ask you to drive him to the hospital? - Onu hastaneye götürmenizi rica edebilir miyim?

göt
{i} prat
tavuk götü tövbe tutmaz
(Atasözü), vulg. A weak-willed person may vow not to do something, but he won't keep to his vow for long
التركية - التركية

تعريف götü في التركية التركية القاموس.

göt
Güç veya yüreklilik
göt
Kaba et, kıç, popo
göt
Anüs
göt
Alt taraf, dip
götü
المفضلات