Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Phenolphthalein is an indicator used in acid-base titrations.
- Fenolftalein asit baz titrasyonlarında kullanılan bir göstergedir.
Self-harm is often regarded as an indicator of insanity.
- Kendine zarar verme genellikle cinnetin bir göstergesi olarak kabul edilir.
Tom looked down at the fuel gauge.
- Tom benzin göstergesine baktı.
The gas gauge is on empty.
- Benzin göstergesi boşu gösteriyor.
He gave me this doll in token of his gratitude.
- Minnettarlık göstergesi olarak bana bu bebeği verdi.
We'd like to give this to you as a token of our appreciation.
- Bunu size minnettarlığımızın göstergesi olarak vermek isteriz.
His victory at this age in an international competition is a good indication of a bright future.
- Uluslararası bir yarışmada bu yaştaki zaferi parlak bir geleceğin iyi bir göstergesidir.
Vermilion is one the signifiers of Chinese culture.
- Parlak kırmızı, Çin kültürünün göstergelerinden biridir.
He gave a tip as a sign of gratitude.
- Minnettarlık göstergesi olarak bahşiş verdi.