Self-harm is often regarded as an indicator of insanity.
- Kendine zarar verme genellikle cinnetin bir göstergesi olarak kabul edilir.
The circulation, as is known, is the main indicator of the periodical's authoritativeness.
- Dolaşım, bilindiği gibi, derginin otoriterliğinin ana göstergesidir.
Is there an air gauge here?
- Burada bir hava göstergesi var mı?
Tom looked down at the fuel gauge.
- Tom benzin göstergesine baktı.
He offered me some money in token of gratitude.
- Minnettarlık göstergesi olarak bana biraz para verdi.
We'd like to give this to you as a token of our appreciation.
- Bunu size minnettarlığımızın göstergesi olarak vermek isteriz.
His victory at this age in an international competition is a good indication of a bright future.
- Uluslararası bir yarışmada bu yaştaki zaferi parlak bir geleceğin iyi bir göstergesidir.
He gave a tip as a sign of gratitude.
- Minnettarlık göstergesi olarak bahşiş verdi.
His sense of humor was self-deprecating, a sign of his low self-esteem.
- Espri anlayışı, düşük öz saygısının bir göstergesi olarak, kendini aşağılamak üzerine kuruluydu.
The dashboard of this car is completely electronic.
- Bu arabanın gösterge paneli tamamen elektroniktir.
Tom looked at the thermometer on his dashboard.
- Tom gösterge panelindeki ısıölçere baktı.