They saw a strange animal there.
- Onlar orada garip bir hayvan gördü.
I saw John at the library.
- Kütüphanede John'u gördüm.
I remember seeing you all somewhere.
- Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
Seeing that she was not excited at the news, she must have known it.
- O, habere heyecanlanmadığına göre, onu önceden biliyor olmalı.
It seems to me that you are wrong.
- Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.
Mary decided never to see him any more.
- Mary artık onu asla görmemeye karar verdi.
I turned off the TV because I had seen the movie before.
- Filmi daha önce gördüğüm için televizyonu kapattım.
I have not seen him lately.
- Son zamanlarda onu görmedim
Their view of life may appear strange.
- Onları hayat görüşü acayip görünebilir.
The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.
- Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.
He happened to catch sight of a rare butterfly.
- Tesadüfen nadir bir kelebeği gördü.
She stood astonished at the sight.
- Görünüşte şaşırmış gibi duruyordu.
I was much frightened at the sight.
- Ben görünce çok korktum.
Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
- Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.