Have you seen my glasses anywhere?
- Gözlüğümü herhangi bir yerde gördün mü?
Have you seen a brown wallet around here?
- Buralarda kahverengi bir cüzdan gördün mü?
Oh, there you go. See? It happened exactly like I said it would. Now go call the ambulance.
- Oh, buyur bakalım. Gördün mü? Tam olacağını söylediğim gibi oldu. Şimdi git ambulans çağır.
Did you see anybody there?
- Orada birini gördün mü?
They saw a strange animal there.
- Onlar orada garip bir hayvan gördü.
Yesterday I went to Denizli and I saw a rooster near the coop.
- Dün ben Denizli'ye gittim ve kümesin yakınında bir horoz gördüm.
I remember seeing you all somewhere.
- Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
Love is seeing her in your dreams.
- Aşk onu rüyalarında görmektir.
Mary decided never to see him any more.
- Mary artık onu asla görmemeye karar verdi.
I'm happy to see you.
- Seni gördüğüme mutluyum.
I had never seen a panda until I went to China.
- Çin'e gidene kadar hiç panda görmemiştim.
I turned off the TV because I had seen the movie before.
- Filmi daha önce gördüğüm için televizyonu kapattım.
His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl.
- Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı.
Their view of life may appear strange.
- Onları hayat görüşü acayip görünebilir.
He happened to catch sight of a rare butterfly.
- Tesadüfen nadir bir kelebeği gördü.
The sight of fresh lobster gave me an appetite.
- Taze ıstakozun görünüşü iştahımı açtı.
Is there any end in sight to the deepening economic crisis?
- Derinleşen ekonomik krizin görünürde bir sonu var mı?
Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
- Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.