I find her appearance attractive.
- Onun görünümünü çekici bulurum.
The story appears to be true.
- Hikâye doğru görünüyor.
Your plan seems better than mine.
- Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
It seems interesting to me.
- O bana ilginç görünüyor.
The world is a place of seemingly infinite complexity.
- Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.
Seemingly impossible things sometimes happen.
- Görünüşte imkansız şeyler bazen olur.
Writers such as novelists and poets don't seem to benefit much from the advance of science.
- Romancılar ve şairler gibi yazarlar bilimin avantajından çok fazla yararlanıyor gibi görünmüyorlar.
You seem to be a little under the weather.
- Biraz keyifsiz gibi görünüyorsun.