It seems interesting to me.
- O bana ilginç görünüyor.
It seems to me that you are wrong.
- Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.
The girl appeared sick.
- Kız hasta görünüyordu.
The story appears to be true.
- Hikâye doğru görünüyor.
It seems to me that you are wrong.
- Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.
Your plan seems better than mine.
- Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
The world is a place of seemingly infinite complexity.
- Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.
Seemingly impossible things sometimes happen.
- Görünüşte imkansız şeyler bazen olur.
You seem to be a little under the weather.
- Biraz keyifsiz gibi görünüyorsun.
Tom and Mary seem to be suited for each other.
- Tom ve Mary birbirleri için uygun görünüyorlar.