görülmüş

listen to the pronunciation of görülmüş
التركية - الإنجليزية
discussed
spotted

A few days later, the biggest tornado ever spotted in the Hudson Valley touched down only fifty miles from Yancy Academy.

gör
saw

They saw a strange animal there. - Onlar orada garip bir hayvan gördü.

I saw her somewhere two years ago. - Onu ben iki yıl önce bir yerde gördüm.

gör
{f} sighted
gör
{f} seeing

I'm looking forward to seeing you this April. - Bu nisanda seni görmeye can atıyorum.

The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door. - Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.

gör
see

I want to see you before you go. - Sen gitmeden önce seni görmek istiyorum.

Mary decided never to see him any more. - Mary artık onu asla görmemeye karar verdi.

gör
{f} seen

I had never seen a panda until I went to China. - Çin'e gidene kadar hiç panda görmemiştim.

I've never seen such a wonderful sunset. - Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.

gör
{f} view

The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century. - Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.

His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl. - Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı.

gör
catch sight of

He happened to catch sight of a rare butterfly. - Tesadüfen nadir bir kelebeği gördü.

gör
{f} sight

Is there any end in sight to the deepening economic crisis? - Derinleşen ekonomik krizin görünürde bir sonu var mı?

The sight of fresh lobster gave me an appetite. - Taze ıstakozun görünüşü iştahımı açtı.

gör
{f} viewing

Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users. - Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.

ön görülmüş
been foreseen
eşi görülmüş
precedented
ألمانية - التركية

تعريف görülmüş في ألمانية التركية القاموس.

Gör
yumurcak, afacan (kiz)
Gör
(-e/) n l. kücük cocuk
السويدية - التركية

تعريف görülmüş في السويدية التركية القاموس.

Gör
hazırlayın
Gör
olun
Gör
yapın
Gör
yapık
gör
yapıyor
gör
kılan
görülmüş
المفضلات