görülebilir

listen to the pronunciation of görülebilir
التركية - الإنجليزية
can be seen

The tower can be seen from here. - Kule buradan görülebilir.

Mt. Fuji can be seen from here. - Fuji Dağ'ı buradan görülebilir.

discernible
distinguished
distinguishable
visible

It's completely visible. - O tamamen gözle görülebilir.

During the morning of March 20, 2015, a total solar eclipse will be visible from the Faroe Islands, located northwest of Scotland, and the Svalbard Islands, located east of Greenland. - 20 Mart 2015 sabahı sırasında tam güneş tutulması İskoçyanın kuzeybatısında yer alan Faroe adalarından ve Greenland'in doğusunda yer alan Svalbarg adalarından gözle görülebilir olacak.

visual
seeable
apparent
noticeable
perceptible
observable
discern
gözle görülebilir
visible
gözle görülebilir
macroscopic
gör
saw

I saw John at the library. - Kütüphanede John'u gördüm.

I saw her somewhere two years ago. - Onu ben iki yıl önce bir yerde gördüm.

gör
{f} sighted
gör
{f} seeing

The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door. - Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.

Love is seeing her in your dreams. - Aşk onu rüyalarında görmektir.

gör
see

Love is seeing her in your dreams. - Aşk onu rüyalarında görmektir.

I'm happy to see you. - Seni gördüğüme mutluyum.

gör
{f} seen

I have not seen him lately. - Son zamanlarda onu görmedim

I had never seen a panda until I went to China. - Çin'e gidene kadar hiç panda görmemiştim.

gör
{f} view

The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century. - Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.

Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users. - Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.

gör
catch sight of

He happened to catch sight of a rare butterfly. - Tesadüfen nadir bir kelebeği gördü.

gör
{f} sight

The sight of fresh lobster gave me an appetite. - Taze ıstakozun görünüşü iştahımı açtı.

Is there any end in sight to the deepening economic crisis? - Derinleşen ekonomik krizin görünürde bir sonu var mı?

gör
{f} viewing

Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users. - Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.

mazur görülebilir
pardonable
mazur görülebilir
excusable
mazur görülebilir
justifiable
ألمانية - التركية

تعريف görülebilir في ألمانية التركية القاموس.

Gör
yumurcak, afacan (kiz)
Gör
(-e/) n l. kücük cocuk
السويدية - التركية

تعريف görülebilir في السويدية التركية القاموس.

Gör
hazırlayın
Gör
olun
Gör
yapın
Gör
yapık
gör
yapıyor
gör
kılan
görülebilir
المفضلات