The teacher submitted a request for more funds.
- Öğretmen daha fazla para için talep gönderdi.
Thank you for submitting your work to this journal.
- Çalışmanızı bu dergiye gönderdiğiniz için teşekkürler.
I forwarded the schedule you sent me to Tom.
- Bana gönderdiğin programı Tom'a gönderdim.
Please forward this message along with the seminar information to the appropriate managers in your firm.
- Lütfen bu mesajı seminer bilgisiyle birlikte şirketinizdeki uygun yöneticilere gönderin.
He was sent to jail for murder.
- O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.
If you sign up to Facebook, your information will be sent to intelligence agencies.
- Facebook'a üye olursanız, bilgileriniz istihbarat örgütlerine gönderilecektir.
The soldiers are shipping off tomorrow.
- Yarın askerler gönderiliyor.
We offer free shipping.
- Biz ücretsiz gönderim sunuyoruz.
I would appreciate any information you can send to us.
- Bize gönderebileceğin bir bilgiyi takdir ederim.
Which book did you pick out to send to Anne?
- Anne'ye göndermek için hangi kitabı seçtin?
The captain decided to send out a scout.
- Kaptan bir keşif gemisi göndermeye karar verdi.
Don't forget to send the letter.
- Mektubu göndermeyi unutma.
It is a silly practice for non-Christians to send chocolates on St. Valentine's Day.
- Sevgililer Günü'nde çikolata göndermek, Hristiyan olmayanlar için aptalca bir başlangıç.
I forwarded the schedule you sent me to Tom.
- Bana gönderdiğin programı Tom'a gönderdim.
I forwarded the message I got from Tom to Mary.
- Tom'dan aldığım mesajı Mary'ye gönderdim.
The United Nations sent peacekeepers to Bosnia.
- Birleşmiş Milletler Bosna'ya arabulucular gönderdi.
If you sign up to Facebook, your information will be sent to intelligence agencies.
- Facebook'a üye olursanız, bilgileriniz istihbarat örgütlerine gönderilecektir.
Sophie had been looking forward to getting another letter from the unknown sender.
- Sophie bilinmeyen göndericiden bir mektup daha almayı dört gözle bekliyordu.
Instead of sending somebody on your behalf, you had better go and speak in person.
- Senin adına birini göndermek yerine, sen gitsen ve şahsen konuşsan daha iyi olur.
Thank you for sending me a nice card.
- Bana güzel bir kart gönderdiğiniz için teşekkür ederim.
He sent out the parcel the day before yesterday.
- O, koliyi evvelsi gün gönderdi.
I sent out the payment a couple of days ago.
- Ödemeyi birkaç gün önce gönderdim.
The children sent their Christmas lists to the North Pole with the hope that Santa would read them.
- Çocuklar Noel listelerini, Noel Baba okur umuduyla Kuzey Kutbu'na gönderdi.
About thirty firefighters were dispatched.
- Yaklaşık otuz itfaiyeci gönderildi.
Your order has been dispatched.
- Siparişiniz gönderildi.