gönderilmiş

listen to the pronunciation of gönderilmiş
التركية - الإنجليزية
(Bilgisayar) sent

Your password has just been sent. Check your email. - Şifren gönderilmiş. Epostanı kontrol et.

The dishes got sent to the wrong table. - Tabaklar yanlış masaya gönderilmiş.

(Ticaret) destined
routed
forwarded
gönder
{f} relay
gönder
(Bilgisayar) submit

Your order has been submitted. - Siparişiniz gönderildi.

Thank you for submitting your work to this journal. - Çalışmanızı bu dergiye gönderdiğiniz için teşekkürler.

gönder
{f} forward

I forwarded the schedule you sent me to Tom. - Bana gönderdiğin programı Tom'a gönderdim.

Please forward this message along with the seminar information to the appropriate managers in your firm. - Lütfen bu mesajı seminer bilgisiyle birlikte şirketinizdeki uygun yöneticilere gönderin.

gönder
flagpole
gönder
(Bilgisayar) sent to

If you sign up to Facebook, your information will be sent to intelligence agencies. - Facebook'a üye olursanız, bilgileriniz istihbarat örgütlerine gönderilecektir.

He was sent to jail for murder. - O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.

gönder
(Bilgisayar) export
gönder
{f} shipping

We offer free shipping. - Biz ücretsiz gönderim sunuyoruz.

The soldiers are shipping off tomorrow. - Yarın askerler gönderiliyor.

gönder
(Bilgisayar) send to

I had to send Tom home. - Tom'u eve göndermek zorundaydım.

I would appreciate any information you can send to us. - Bize gönderebileceğin bir bilgiyi takdir ederim.

gönder
send out

The captain decided to send out a scout. - Kaptan bir keşif gemisi göndermeye karar verdi.

gönder
send

Don't forget to send the letter. - Mektubu göndermeyi unutma.

I'd like to send these to Japan. - Bunları Japonya'ya göndermek istiyorum.

gönder
mast
gönder
{f} routing
gönder
transmit on
gönder
send away
gönder
pack off
gönder
sent away
gönder
{f} forwarded

I forwarded the message I got from Tom to Mary. - Tom'dan aldığım mesajı Mary'ye gönderdim.

I forwarded the schedule you sent me to Tom. - Bana gönderdiğin programı Tom'a gönderdim.

gönder
{f} route
gönder
{f} routed
gönder
relegate
gönder
{f} sent

Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia. - Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi.

He was sent to jail for murder. - O, cinayet nedeniyle hapse gönderildi.

gönder
{f} forwarding
gönder
forward to

Sophie had been looking forward to getting another letter from the unknown sender. - Sophie bilinmeyen göndericiden bir mektup daha almayı dört gözle bekliyordu.

gönder
{f} sending

Instead of sending somebody on your behalf, you had better go and speak in person. - Senin adına birini göndermek yerine, sen gitsen ve şahsen konuşsan daha iyi olur.

I'm sending her to California. - Onu Kaliforniya'ya gönderiyorum.

gönder
consign
gönder
sent out

The princess was sent out to the lake to be fed to the dragon. - Prenses, ejderhanın beslenmesi için göle gönderildi.

I sent out the payment a couple of days ago. - Ödemeyi birkaç gün önce gönderdim.

gönder
flagstaff
gönder
flagstick
gönder
flagpole, flagstaff
gönder
pole, staff; flagpole, mast; goad
gönder
shaft
gönder
pole

The children sent their Christmas lists to the North Pole with the hope that Santa would read them. - Çocuklar Noel listelerini, Noel Baba okur umuduyla Kuzey Kutbu'na gönderdi.

gönder
oxgoad
gönder
staff
gönder
sent#out
gönder
sentaway
gönder
sendout
gönder
packoff
gönder
sent#away
gönder
sendaway
gönder
{f} dispatch

Your order has been dispatched. - Siparişiniz gönderildi.

About thirty firefighters were dispatched. - Yaklaşık otuz itfaiyeci gönderildi.

gönder
sentout
التركية - التركية

تعريف gönderilmiş في التركية التركية القاموس.

GÖNDER
(Hukuk) Bayrak çekilen direk
GÖNDER
(Osmanlı Dönemi) Ucuna birşey takılan uzun sopa veya sırık. Kullanış şekline göre isim alır: Bayrak, sancak gönderi
GÖNDER
(Osmanlı Dönemi) Sancak çekmek için geminin kı
GÖNDER
(Osmanlı Dönemi) Çift sürerken öküzleri dürtmekte kullanılan ucu iğneli uzun sopa
GÖNDER
(Osmanlı Dönemi) Tar: Seferde ordunun ve ileri gelen vezir ve diğer devlet ricalinin atlarına bakmak ve sair zamanlarda ise has ahır ve çayır hizmetlerinde kullanılmak üzere gayr-ı müslimlerden ve hasseten Bulgarlardan tertip edilmiş bir sınıf olan voynukların her mıntıkada iki, üçü ve dördü hakkında kullanılır bir tâbirdir
gönder
Üvendire
gönder
Kayık ve yelkenli gemilere yön vermeye yarayan, ucunda metal olan ağaç sopa
gönder
ince düz ve uzunca olarak çekilmiş çubuklar
gönderilmiş
المفضلات